Güncelleme Tarihi: 28 Ekim 2024
Gösterim: 53
Doğu Akdeniz İsrail Lübnan ve İran Çatışmaları
Doğu Akdeniz İsrail Lübnan ve İran Çatışmaları
"Türkiye Yüzyılının Başında" seminer serimiz kapsamında Akdeniz Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezimiz (BANÜ-APAM) tarafından “Doğu Akdeniz İsrail Lübnan ve İran Çatışmaları” konulu konferans 23 Ekim 2024 tarihinde saat 20:00 gerçekleştirilmiştir.
Çevrim içi düzenlenen olan konferansa, Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur ÖZGÖKER konuşmacı olarak katılmış, Avrupa Birliği Türkiye ilişkileri üzerinden Kıbrıs Sorunu ve Doğu Akdeniz çatışmalarına dönük değerlendirmeler yapılmıştır. Sayın Prof. Dr. Uğur ÖZGÖKER Doğu Akdeniz’de meydana gelen çatışmalar ve Türkiye’nin dış politikasında takip etmiş olduğu yaklaşımın tutarlılığına ve önemine dikkat çekerek Akdeniz’de kurulmak istenen yeni düzen açısından Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin taşıdığı rolün hayati derecede önem taşıdığını vurgulamıştır.
Sayın Prof. Dr. ÖZGÖKER 2004 yılında Annan Planı sürecinde ABD ve Avrupa Birliği’nin vaat etmiş olduğu ve uygulanmakta olan ambargoların kaldırılacağına ilişkin siyasi tavizlerin Plan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından reddedilmesini takiben rafa kaldırıldığını ve federasyon formülünde ısrarcı olmalarının büyük bir hata olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunmuştur.
Sayın Prof. Dr. ÖZGÖKER, Türkiye’nin Kıbrıs’a dönük politikasının önemine dikkat çektikten sonra bölgenin ekonomik olarak özellikle Avrupa Birliği üyeleri açısından stratejik önemine vurgu yapmış, bölgenin zengin yer altı ve yer üstü kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade etmiştir. Kıbrıs’ta olası bir federasyon modelinin desteklenmesinin büyük bir hata olacağını ve mutlaka Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığının desteklenmesinin elzem olduğunu ifade etmiş, Orta Doğu’daki çatışmaların derinleşeceği ve 23 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşmiş olan TUSAŞ saldırılarının bölgedeki çatışmaların bir uzantısı olduğu vurgulayarak temel amacın Türkiye’yi Doğu Akdeniz coğrafyasından dışlama politikasının amacı olduğunu belirtmiştir.